Bloodsports.TV

    0
    14
    Bloodsports.tv

    Krater diye bir oyun vardı; hatırladınız mı? Hani Krater: Shadows over Solside gibi bir devamı oldu? Post apokaliptik dünyanın tüm vahşetini beğenimize sundu? Eğer tüm bunları hatırlamıyorsanız size birazcık yardımcı olayım, aksi halde Bloodsports.TV hakkında konuşmanın hiçbir manası olmaz. Efendim, Krater denen oyun, benim fazlasıyla sevdiğim Fatshark tarafından geliştirilmiş ve bir dizi DLC ile harika şekilde süslenmiş, “özel” diyebileceğim yapımlardandı. 2012 yılında belirli bir oyuncu kitlesine hitap etmeyi başaran seri, izometrik kamera ve rekabetçi oyun modeli ile kısa sürede dikkat çekmeyi başardı. Bloodsports.TV ise Krater’in bir anlamda devamı niteliğinde. Nitekim oyun modeli Krater’den biraz daha değişmiş durumda. O zaman buyurun gelin, Bloodsports.TV’ye biraz daha sokulalım, kendisini daha yakından inceleyelim.

    Arena!
    Evet, Bloodsports.TV genel hatlarıyla arena olarak tabir ettiğimiz spesifik bir alanda deneyim ediliyor. Toplamda beş kişilik partiler halinde, üzerimize gelen düşmanları, gerçekten çok güzel bir şekilde yaratılmış post apokaliptik Stockholm dünyası içerisinde ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Tabii burada Fatshark’ın merkezi Stockholm’de bulunan bir oyun şirketi olmasının payı büyük. Öncelikle oyunun genel hatlarından başlayayım…

    04

    Bloodsports.TV içerisinde sürekli üzerimize gelen düşman birimlerinden kurtulmaya çalışıyoruz. Ben bu yazıyı yazdığım anda toplamda altı değişik arena modeli bulunuyordu. Her arena birbirinden farklı ve içeride bulunan ekibin yapacağı hareketleri büyük ölçüde belirliyor. Yani her yana koşturmak pek olumlu sonuçlar vermiyor. Bu tür oyunlarda alışıldığı üzere farklı noktalarda kulelerimiz bulunuyor ama bu oyunda olay kule değil, kulelerin önünde bulunan BoxBot’lar. Esas saldırıyı bu ufak cihazlar yapıyor ve ana kule ayakta kaldığı sürece, ölseler bile bir süre sonra yeniden doğuyorlar. Bu da demek oluyor ki kuleleri korumanın önemi büyük. Üzerimize dalga dalga gelen düşmanlar da rahat durmuyor ve bir noktada oyunun kaliteli özelliklerinden birisi, tam da burada ortaya çıkıyor: Farklı düşman birimleri. Bu tarz oyunlarda sürekli aynı düşman birimlerini öldürmekten sıkılırız ama Bloodsports.TV’nin herhangi bir yaması olmayan versiyonun da bile birbirinden farklı düşman birimi görmek işten bile değil. Farklı olmaları sadece görünüşleri ile sınırlı değil; onlar aynı zamanda farklı özelliklere de sahip bireyler. Zaman içerisinde tüm düşmanları yakınen tanımak ve belirli saldırılarından kaçmamız gerektiğini öğreniyor, stratejilerimizi ona göre yapabiliyoruz. Gelecek toplam düşman saldırı miktarını ayarlamak da mümkün. Özellikle “sonsuz” versiyon bir hayli eğlenceli.

    09

    Kiminle vuracağım?
    Böylesine co-op bir oyunda malum en önemli noktalardan birisini de karakterlerimiz, ehem, yani Gladyatörlerimiz oluşturuyor. Bloodsports.TV bizlere toplamda sekiz adet karakter bahşetmiş durumda. Sınıflar, Slayer, Bruiser, Regulator ve Medikus olarak dörde bölünmüş durumda ama her sınıf kendi içerisinde iki adet alt sınıfa sahip ki bu alt sınıfların kelimenin tam anlamıyla “farklı” olması oyundaki en çok beğendiğim notalardan birisini oluşturdu. Hani öylesine sınıf yaratmamış adamlar; tebrik ediyor, ellerini sıkıyorum. Tank, DPS, alan DPS ve de iyileştirici olarak sıralayabileceğimiz sınıfların, yetenekleri üzerinde çok çalışıldığı aşikâr. İşin eşya kısmı ne yazık ki fazlasıyla LOL’e benziyor. Ufak ufak alınan parçalarla ana bir parçayı üretmek gibi temel LOL mekanikleri, oyunun merkezine yerleşmiş durumda. Aynı şekilde, genelde MOBA’larda gördüğümüz ana düşman harici sadece para için etrafa serpiştirilmiş yaratıklar da mevcut.

    07

    Ölüm bu oyunda biraz daha ilginç zira ölünce belirli bir süre beklemek yerine, takım arkadaşımız tarafından diriltilmemiz mümkün. (Vallahi can çok az başladığından bu özellik genelde hüsranla sonuçlanıyor.) Sınıflar arasındaki denge başlangıç için fena değil ama süper bir denge var dersem de yalan söylemiş olurum. Tank olarak geçen Lil’Erik isimli karakter, tank haricinde her şeyi yapıyor! Bolca canı olan karakter, canımın yüzdesi kadar DPS yaparım şeklinde bir eşya ile vurmaya başladığında tüm dengeler alt üst oluyor. Ha işin denge kısmında, sınıfların doğru kullanımı gerçekten etki ediyor. Belirli dalgalarda gelen boss’lara ne zaman “stun” vurulacağı ya da kimin ne zaman “heal” atacağı oyunun dengesini önemli ölçüde tartıyor. Karakterlerin, Tech Power, Attack Damage, Attack Speed, Vamp Strike ve Critical Strike gibi on farklı ana özelliği bulunuyor. Her ne kadar belli sınıflar için özel gibi gözüken eşyalar olsa da kendi kombinasyonunuzu yaparak, çok daha iyi ve farklı karakterlere ulaşmak mümkün. Bloodsports.TV’deki esas fark yaratan özellikse Path of Glory. Uknown. Challenger, Notorious, Legendary ve Grandmastger olarak sıralanan yolda, her karakter farklı kalıcı özelliklere kavuşuyor. Bu özelliklere kavuşmak için ilgili sınıfı düzenli olarak kullanmak ve karşımıza çıkan achievement’ları tamamlamamız gerekiyor. Biz ilerledikçe, karakterimiz de gözle görülür miktarda gelişiyor.

    LOL ve türevi MOBA’lardan sıkıldıysanız ya da farklı bir soluk arıyorsanız, Bloodsports.TV sizin için yaratılmış demektir. Oyuna gelecek yamalar ile hali hazırda sunduğundan çok daha fazlasını gözler önüne serebileceğine eminim!

    Ertuğrul Süngü