Enerji savaşları hiç bitmez mi?
Dünyada petrol ve enerji kaynaklarını ele geçirme savaşları süre dursun, bilgisayarımızın başına geçip biraz bilim kurgu dünyalarına dalıp gerçekten uzaklaşalım dediğimizde de karşımıza, yine enerji kaynakları için savaşan tarafların oyunları çıkınca, bu gerçekten kaçışın mümkün olmadığını anlıyoruz.
Etherium da, uzun zamandır merakla beklenen bir RTS oyunu olarak nihayet karşımıza çıktı ancak konu olarak, beni biraz üzdü. Çoğu eski nesil RTS’de olduğu gibi, kaynak toplamak ve bu kaynaklarla asker üretip düşmanı dövmek üzerine kurulu oyun yapısında elbette senaryo da, hayati değere sahip Etherium isimli bir maddenin üzerine kurulmuş.
Bu maddenin tespit edildiği gezegenlerde süregelen savaşı konu eden oyunda üç ana grup var. Tipik bir RTS’de olduğu gibi bu gruplardan birini seçerek oyuna başlıyorsunuz. Elbette her grubun kendine has özellikleri olduğunu tahmin edersiniz.
Oyunun konusu ve amaçları klişe olsa da, mekaniğinin ve tasarımının başarılı olduğunun da altını çizelim. Klasik RTS’lerde olduğu gibi tek bir gezegen üzerinde değil, uzayda bekleyen savaş filomuz sayesinde, birden çok gezegende geçen bir macera yaşıyoruz. Bu sırada elbette filomuz düşman filosuyla da savaşmak durumunda kalıyor ve sadece gezegen yüzeyine bağlı bir RTS oynamaktan kurtuluyoruz. Hatta filoların, oyundaki başarıya çok büyük etkisi olduğunu da hatırlatalım zira yerdeki savaşı kazanmanın yollarından biri de, gezegen yörüngesindeki düşman filosunu kaçırmaktan geçiyor. Yerdeki birliklerin ve koloninin başarısı doğrudan yörüngedeki filoya bağlı. Birlikler filodan geliyor, kaynaklar filoya gidiyor. Kısacası koloninizdaki ana komuta üssünüzü korumayı başarsanız bile, yörüngedeki filonuzu koruyamazsanız başarılı olamıyorsunuz.
Oyunun Conquest modu sayesinde uzay filonuzla Etherium kaynağına sahip 6 gezegen arasında yolculuk yapıp, düşman gruplarla savaşa giriyorsunuz, gezegenlere asker indirip kontrolü ele geçirmeye çalışıyorsunuz. Bu sırada oyun bize araştırma ve imparatorluk kontolü için özel arayüzler sunuyor. Bu arayüzler üzerinden, düşman gruplara casus gönderebiliyor, filonuzu ve ordunuzu geliştirmek için araştırma çalışmaları yapabiliyorsunuz, ki bu araştırma işine gerçekten önem verilmiş. 4X strateji oyunlarındaki kadar sağlam bir araştırma ağacı olduğunu göreceksiniz.
Elbette araştırıdğınız teknolojiler stratejinizi de doğrudan etkiliyor.. Dolayısıyla her oynanışta farklı yolları seçerek çok uzun süre sıkılmadan yeni stratejiler deneyebiliyorsunuz.
Düşman gruplar
Oyunda üç ana grup var. Consortium, Intari ve Vectides… Consortium, ileri derecede kapitalist bir grup. Amaçları tamamen kar etmek ve bu hedefin önünde duran herşey onlar için düşman. Etherium’u sömürmek üzereyken karşılarına çıkan ilk grup da Intari denilen, dini bir topluluk.
Intari, Etherium’a tapan bir topluluk. Etherium’u tanrı gibi görüyorlar ve koruyorlar. Haliyle Consortium’a gıcık oluyorlar ve iki grup arasında kanlı bir savaş başlıyor. Ancak tam o sırada bu düşman kardeşlerin karşısına bir de Vectides isimli uzaylı kardeşlerimiz çıkmasın mı?
Konu, Starcraft’ta veya benzer RTS’lerde sık gördüğümüz, üç taraflı savaşa çok benziyor değil mi? Ne yazık ki oyun dünyası bu klişenin ötesine çok geçemedi.
Arada kalan masumlar
Üç düşman grup birbiriyle savaşırken, gezegenlerin üzerinde bir de tarafsız küçük topluluklar karşımıza çıkıyor. Bunlarla ilişkileri iyi tutasanız, sizinle dost olabiliyorlar ve birliklerini kendi askerleriniz gibi kontrol edebiliyorsunuz. Yok onları umursamaz, kendi işinize bakacak olursanız, rakibiniz onları ele geçirip size karşı kullanabiliyor.
Savaşın, coğrafi özelliklerle de yakından ilgisi var. Buz tutmuş nehirlerin üzerinden geçerken buzlar kırılabiliyor ve birliklerinizi soğuk bir ölüm karşılıyor. Ya da ormanların içinde askerleriniz sağlam savunma imkanına kavuşuyor. Ancak yine de uzayda filoların savaştığı bir çağda doğa koşullarına çok güvenmemek lazım. Tepenize yörüngeden bombalar inmeye başladığında avantajların çok önemi kalmayabiliyor.
Oyunun tek kişilik öyküsünü bitirenlerin multiplayer’da uzun saatler harcayacağını tahmin etmek zor değil zira bu kadar zengin taktik ve stratejik detaylara sahip bir oyun multiplayer açısından da büyük ilgi görür. Etherium’un Starcraft’ın tahtına göz dikecek kadar başarılı bir multiplayer olacağına da şüphe yok.
Etherium, grafik ve ses anlamında da detaylı ve başarılı bir oyun olmuş. Düşük donanımlı bilgisayarlarda da çok fazla takılmadan çalışıyor olabilmesi de güzel bir özelliği ancak her zamanki acı gerçek burada da geçerli, bilgisayarınız ne kadar güçlüyse, oyun o kadar güzel görünecek ve rahat oynanacaktır.
Yapımcıları tebrik ediyoruz, uzun zamandır özlediğimiz eski nesil RTS’leri anımsatan bir oyunu, zengin bir içerikle hazırlamayı başarmışlar. Bunu uzun uzun oynarız artık.