KYN

    0
    12

    Çok uzaklarda, çok ama çok sıradan bir RPG şehrinde, iki dost Magni olmak için yola çıkmış. Kafadarlar birçok teste tabi tutulmuşlar ve sonunda da test mağarasından (Test mağarası da hiç uymadı RPG türüne.) çıkıp savaşın ortasına atılıyorlar.

    İki kafadar, oluyor size iki savaşçı!
    Bu karakterlerden adını asla hatırlamadığım bir tanesi alıyor eline yayı-oku, bir yandan ok atıyor, bir yandan da grubu iyileştiriyor. Çok saçma… Diğer arkadaşımızsa iki eliyle tuttuğu kocaman baltayı savuruyor da savuruyor, dostu yere düştüğünde de onu canlandırabilecek bir büyü yapıyor. Bu daha da saçma! Ne var ki Kyn adındaki güzide oyunumuzda karakterinizi nasıl geliştireceğinize siz karar verebildiğiniz için oyunun başında karakterlerinizin saçma yeteneklerle donatılmış olmasına pek takılmamak gerekiyor.

    2015-08-30_00003

    Evet, Kyn bir çeşit RPG oyunu lakin daha çok Diablo olma yolunda ilerlemiş. RPG olmak için verdiği çabada NPC’lerle muhabbet edebilme, karakterinizin yeteneklerini belirleyebilme, onlara kıyafetler, ekipmanlar giydirebilme, bir takım eşyalar, silahlar craft edebilme ve bolca görev toplayabilme özellikleri ön plana çıkıyor. Oyun Game of Thrones’un jeneriğine benzer bir görüntüdeki haritada, direkt belirlenmiş bölgelere gitmenize izin vererek sizi senaryoda ilerletiyor. Senaryoda da şöyle bir durum söz konusu: Aeshir adındaki Elf benzeri varlıklar aslında kendi halinde yaşayan bir ırk fakat ara ara azıtıp insan köylerine, kasabalarına saldırıyorlar, biz de iki yeni yetme Magni olarak onlara karşı bir maceraya çıkıyoruz. İşin özünde Dragon Age Inquisition’ın çok daha hafif bir hali söz konusu ve Dragon Age gibi bir oyunu oynayabilmek varken, neden Kyn’ı (Kaynı diye mi okundu bu şimdi?) tercih edesiniz?

    2015-08-30_00008

    Oyunumuz mouse ve klavye kontrolüyle oynanıyor ve sağa sola mouse ile klikleyerek ilerliyoruz. O kadar çok klikliyoruz ki mouse sonunda can veriyor. Bir yaratık mı gördük? Hemen sağ klik; karakterlerimiz otomatik saldırıyor. Biz de bu arada Q, W, E gibi harflere atanmış birkaç tane farklı yetenekle, manamız izin verdiği sürece özel yeteneklerimizi devreye sokuyoruz. Bunlar karakterlerimiz geliştikçe şekil kazanıyor ve bir yeteneğimizi de bir artifact’ten alıyoruz.

    Tabii şimdi buradaki aksiyonu ve animasyonları gözünüzde büyütmemeniz gerek. Hatta bence bayağı vasat bir seviyede seyrediyor.

    Oyunda sağlam denge problemleri de var ve bunlar da oyunun hemen başında gözünüze çarpıyor. Örneğin kurt ve benzeri dişli düşmanlarınız sizi yere indirdiğinde kıp kıp yemeye başlıyor ve bir türlü yerden kalkamıyorsunuz ve nihayetinde çok gereksiz bir şekilde ölebiliyorsunuz. Yine oyunun başlarında, eğer Bram adındaki tank karakteriniz ölürse ve karşınızda başa çıkacağınızdan fazla düşman varsa resmen oyuna veda etmeniz gerekiyor zira onu yeniden diriltmenize imkan olmuyor.

    Dragon Age gibi bölümlere ayrılmış oyunda nerede, neyin olduğunu araştırmaya çalışırken kocaman bir düşman grubunun içine düşmemeniz de işten bile değil –ki gerçekten oyunun başlarında her şey çok zorlu gelebiliyor.

    Oyunda ilerledikçe yeni yetenekler, yeni silahlarla biraz daha fazla eğlenebiliyorsunuz belki ama gerçekten iyi aksiyon RPG’lerin olduğu şu diyarda Kyn’ye para vermek ister misiniz, ben hiç emin değilim. Bence şansınızı bu oyunda denemeyin…

    Tuna Şentuna

    2015-08-30_00010