Puppeteer

    0
    13

    Daha önce fragmanlarından takip ettiğim ve test etme imkanına kavuşamadım Puppeteer bir de iyi bir oyun çıkmadı mı… Görsel olarak mükemmel olduğunu zaten biliyorduk lakin oynanış da son derece tatmin edici olunca, bir GTAV, bir Puppeteer, karman çorman bir ay geçirmiş oldum. Buna değdi değmesine de benim kafa da perşembe pazarında dönmedi değil.

    puppeteer01

    Kutaro adında bir voodoo bebeğinin kontrolünde olduğumuz oyunda, bu ismin Kuduro, Kitaro ve çeşitli şekillerde okunduğunu da duyabiliyoruz. Oyunun hemen başında kötü ayı, Moon Bear King kafamızı kopartıyor ve yiyor. Neyse ki ölmüyoruz ve bu bize önemli bir gücün yolunu açıyor: Farklı kafalar bulup bunları maceramızda kullanabilmek…

    İlk bakışta LittleBigPlanet’a bir hayli benzeyen oyunun sunumu kesinlikle LittleBigPlanet’tan daha iyi. Nightmare Before Christmas veya başka Tim Burton animasyonlarının havasında olan oyun, aslında bir tiyatro sahnesinde oynanan, karanlık bir hikayeyi anlatıyormuş gibi sunulmuş. Siz başarılı oldukça alkışlar kopuyor, yaralanınca gözükmeyen seyirci üzülüyor. Sahne değişince dekorlar yukarı kalkıyor, arkadan başka dekorlar geliyor ve bunlar olurken de tek düşündüğüm, “Vay be ne uğraşmışlar…” şaşkınlığı oldu.

    Kutaro’ya geri dönelim. Karakterimiz her bölümde birçok farklı kafa bulabiliyor ve bunlardan üç tanesini yanında taşıyıp o kafalardan birine geçiş yapabiliyor. Kafalar aynı zamanda sağlık puanı görevi de görüyor; aynı Sonic’in taşıdığı halkalar gibi, burada da yaralanırsanız kafanız düşüyor ve yok olmadan yakalarsanız o kafayı kaybetmiyorsunuz. Kafalar aynı zamanda çeşitli gizlilikleri açmak için de kullanılıyor. Oyunun bazı yerlerinde, hafif bir görüntüde, yanıp sönen bir kafa şekli görüyorsunuz. Eğer bu kafaya sahipseniz, aşağı tuşuna basarak dans ediyor ve o gizliliği açıyorsunuz.

    Her bölümde amacımız çıkışa ulaşmak ve bu sırada önümüze çıkan engelleri aşmak. Engeller çeşitli düşmanlar da olabiliyor, üzerimize yuvarlanan bir taş da, boşluklar da. Yine de bunları mücadelesi bol bir platform oyunu öğeleri olarak düşünmeyin; tüm bu engeller karşımıza pek fazla çıkmıyor. Düşmanlarımızla savaşmak için Calibrus adındaki makası, onlardan korunmak için de ünlü bir savaşçıdan aldığımız başlığı kalkan olarak kullanıyoruz. Makas kullanımı bir hayli enteresan çünkü düşmanları kesmenin ötesinde, kağıt gibi gözüken birçok şeyi de kesebiliyor ve metrelerce yükseğe veya engelleri aşarak yine metrelerce ileri, sadece bir şeyleri keserek ilerleyebiliyoruz. Kalkanımızın da birkaç seferlik art arda kullanımı bulunuyor ve çoğunlukla boss savaşlarında işe yarıyor. (Normal düşmanlarınızı zaten makasla kolayca halledebiliyorsunuz.)

    Boss savaşları da çok iyi kurgulanmış, değinmeden geçmek olmaz. Kötü ayının kaplan uşağıyla olan ilk boss savaşı örneğin, bayağı eğlenceli geçiyor. Hem kalkanı, hem de makasımızı kullanmamızı gerektiren bu boss savaşının sonunda, tuşlara doğru zamanda basmamızı gerektiren QTE anları da eksik olmamış.

    puppeteer04

    Oyunun tadını çıkartmak için iyi seviyede bir İngilizceye de sahip olmak lazım bence çünkü tüm oyun, uzun bir hikaye gibi anlatılıyor. Seslendirmelere de bu yüzden çok önem verilmiş zaten. LBP ve benzeri platform oyunlarını beğeniyorsanız, Puppeteer da kesinlikle kaçmaz!