Rescue 2013: Everyday Heroes

    0
    13

    İstanbul’da yaşayanlar, 500T hattının ne kadar kalabalık olduğunu bilirler. O meşhur metrobüsleri kıskandıracak yoğunluktadır ve değil dışarı bakmak, ayakta durmak bile mümkün değildir. Fakat birkaç gün önce, söz konusu otobüsteyken bir kazaya denk geldik. Tabii ki doğal olarak trafik sıkışmış, izleyiciler bir köşeye kümelenmiş ve ambulans daha yeni gelmiş. Bizim kaptansa hiç yavaşlamadan, hızlı da sayılabilecek şekilde kazanın olduğu yeri geçti. Bir süre sonra önümdeki adamın, telefonda baktığı fotoğrafa gözüm takıldı. Normalde insanların okuduğu gazetelere bile bakmam ama bu sefer gördüğüm sahneye dikkat etmemek mümkün değildi. Buradan o vatandaşa sesleniyorum: Hocam, hangi ara o arabanın fotoğrafını çektin. Hadi başardın, bir görüntü aldın ama buna büyütüp küçülterek, hem de herkesin içinde bu kadar merakla nasıl bakıyorsun?!

    05Türkiye’de durum böyle ama Rescue 2013 – Everyday Heroes, Alman yapımı bir oyun olduğundan olsa gerek, bu tip manzaralarla karşılaşmıyoruz. Anladığım kadarıyla işler Almanya’da biraz farklı gelişiyor. Kalabalıklar, fotoğraf çekenler, trafik olmuyor. Oyunumuzda acil müdahale ekibini yönettiğimiz için gözlem yapmak mümkün. Simülasyon ve strateji türüne dâhil olan oyunda karşılaştığımız sorunlarsa yangınlardan, kazalardan ve benzeri vakalardan oluşuyor. Duruma göre ya insanlara yardım ediyor ya da yangınlara müdahale ediyoruz ama her işi başarılı bir şekilde gerçekleştirmek için ekibimin iyi bir ön hazırlığa ihtiyacı var.

    Eski kebapçı, olmuş itfaiyeci
    İşe küçük bir ekip ve boş bir istasyon ile başlıyoruz. Burada kantini, mekanik servisi, spor salonu, eğitim sınıfı, yatakhanesi, duşları, yönetici odası, kütüphanesi olmak üzere ihtiyacımız olabilecek her şey mevcut. Çalışanlarımızsa iki grup halindeler: İtfaiyeciler ve sağlık personeli. Bütün bu alanların işleyişini ve elemanların yeteneklerini bu bölümlerde yönetiyoruz. Fakat normal olarak herkes her yerde verimli olamıyor. Karakterlerin yetenekleri ve ilgi alanları bu noktada kişiselleşiyor. Eski bir kebapçının kantinde daha verimli olması gibi… Durum bundan ibaret değil ve çalışanlarımızın moralini etkileyen günlük olaylarla da karşılaşıyoruz. Dün akşam tuttuğu takımın yenilmesi, birbirleriyle yaptıkları tartışmalarda hakemlik yapmak gibi… Ekibin ön hazırlığını yapıp ve araçlarımızı temin ettikten sonra artık sıra geliyor bir olaya müdahale etmeye.

    06Olay yerine intikal etmeden neler olduğunu bildiğimiz için hangi araç ve personel ile işe koyulacağımıza önceden karar vermek mümkün. Bazen kazalar ve yangınlar iç içe, bazen de tek tek ya da aynı anda birden fazla yerde oluyor. Olay yerine vardığımızdaysa oyun bizden durumu analiz etmemizi istiyor. Örneğin, yaralıların hangisinin durumu daha kritik veya önce nereyi söndürmem gerekiyor gibi…

    Şu ana kadar bir sorun yok ama oyunun en büyük problemi kontroller. Birim mantığıyla gidersek tek tek birimleri gösteren ekranın altındaki kutular burada yok. Mecburen haritaya gidip ilgili birime tıklamak gerekiyor ama oyunun algılama sorunlarından dolayı bu, oyunu çekilmez hale dönüştürüyor. Üstelik “simülasyon” diye bir kelimenin varlığında iç içe geçen araçlar neyin nesi? Ayrıca her gittiğimiz yerde trafik açık olur mu?

    Bu arada oyunun bir de Horde benzeri bir kısmı mevcut. Şehrin içindeki merkezimizde sırayla acil durumlar oluşuyor ve biz de gidip sorunları çözüyoruz. (Keşke burada oyunu kayıt edebilseydik.) Son olarak müziklere iki kelime edeceğim: Diskoya değil, insanları kurtarmaya gidiyoruz, biraz daha hassasiyet lütfen!