RIDE

    0
    14

    Milestone’un oyun sektöründeki yeri biraz aile otomobiliniz gibi, kötü yaptıkları bir şey olmadığı gibi ağzımızı açık bırakan yapımlara da imza atamadılar henüz. On beş yıllık kariyerine senede en az bir yapım sığdıran firmanın, çocukluğumuzun eğlencesi Screamer ile başlayan hikayesi yakında yirminci yılını dolduracak ve “Ride” şimdiye kadar ellerinden çıkan en iddialı yapım.

    01

    İtalyan yapımcı motosiklet oyunları konusunda yeni değil, SBK ve MotoGP serileriyle uzun süredir haşır neşirler ve Tourist Trophy’den beri binek motosikletleri kullanabileceğimiz, tadını çıkarabileceğimiz bir oyun gelmediğini düşünürsek, yola çıktıkları nokta da tam isabet aslında. Peki Ride beklediğimize ne kadar değdi?

    İlk endişem şuydu, MotoGP’deki yarış motosikletleri gidecek, yerine binek motosikletler gelecek ve bu da bize yeni oyun gibi sunulacak. Neyse ki Milestone bu kadar kolaya kaçmamış, iki oyunun paylaştığı çok fazla ortak nokta olsa da özellikle grafikler ve fizikler konusunda ciddi iyileştirmeler var ve motosikletlerin tepkilerini de ben oldukça başarılı buldum, ayrıca 100’den fazla motosiklet son derece detaylı modellenmiş durumda, ayrı ayrı kişiselleştirebilmek de mümkün. Diğer endişem de şuydu; Milestone’un şimdiye kadar yarış oyunları sektörüne yaptığı en büyük kötülük olan, ilk kez SCARS ile geçiş yaptıkları “zamanı geri alma” saçmalığının bu oyunda kullanılma ihtimali. Maalesef korktuğum başıma geldi arkadaşlar, sebebini anlatayım.

    Evet Ride’da yaptığımız bir hatadan sonra zamanı defalarca geri alabiliyoruz yarış içinde. Seneler önce ilk duyduğumda bunun kulağa ne kadar hoş geldiğini anlatamam, ama eğer bir firma arcade/simulasyon arasındaki dengeyi iyi tutturamıyorsa, yani bir simulasyon olmak istemiyor ama oyuncunun yaptığı ufak bir hata da onun yarışının canına okuyorsa, bunun üzerini örtmenin en kolay yolu “gel şu virajı bir kere daha alalım güzel abim” mekaniğinden, yani zamanı geri almaktan ibaretti.

    Maalesef SCARS sonrasında “zamanı geri alma” mekaniğini kullanan yarış oyunlarının listesi oldukça kabarık. “Kapatabiliyoruz ama?” diyenler olacaktır, ama bu durum sorunu çözmüyor, çünkü o mekaniğin oyuna eklenme sebebi zaten o arcade/simulasyon dengesini tutturamamış olmalarından ibaret. Ride’da da durum farklı değil, iki tekerlek üstünde olduğunuzdan hata yapabiliyorsunuz ve rakiplerinizin karıştığı yegane kazalar da sizinle oluyor, haliyle oyun sizi bunu kullanmaya mecbur kılıyor, bunu kapatmanın karşılığı ise Dark Souls oynar gibi sürekli tekrarlar demek.

    Ride’ın pist seçenekleri çok fazla diyemesek de yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Yol yarışı deyince akla ilk gelen parkur olan Isle Of Man’e oyunda yer verilmemiş ancak benzer havayı North Wales pistinden (elbette çok daha kısa bir parkur) alabilirsiniz. Bildiğimiz markalar yanında Bimota, Moto Guzzi gibi egzotik markaların modellerini de oyunda görebilmek mümkün. Model yılı gamı oldukça geniş 1987 yılından 2015 model motorlara kadar farklı sınıflarda farklı modeller içinden seçim yapabiliyorsunuz.

    02

    Oyunun basına iletilen 1.0 versiyonunda Fraps ile ciddi bir uyumsuzluk söz konusu. Fraps çalışırken menüden defalarca masaüstüne atıldım ancak ilk yama ile bu sıkıntının düzeleceğini düşünüyorum. Ayrıca optimizasyonun muhteşem olduğunu da söyleyemem, özellikle motor sayısının arttığı anlarda fps düşmeleri yaşanıyor.

    Sonuç olarak Ride belki PC’lerin Tourist Trophy’si olamamış ancak bunun sebebi pist üstündeki mekaniklerden ziyade pist, mod çeşitliliği, zamanı geri alma gereksizliği gibi harici detaylar diyebiliriz. Bu türde güncel başka bir oyun piyasada yok, o yüzden alın oynayın, başında keyifli zaman geçireceksiniz.

    Kürşat Zaman