Space Colony: Steam Edition

    0
    16

    Eski oyunlar bazen hortlayarak karşımıza çıkıveriyor. Space Colony de bu oyunlardan bir tanesi. Bu bir remake veya HD Remastered değil, oyunun 2003’teki hali olduğu gibi alınmış ve Steam’e taşınmış. “Space Colony ne ola ki?” derseniz, The Sims’in uzay versiyonu, daha doğrusu uzayda geçen versiyonu olarak tanıtabilirim onu size. Eğlenceli göründü mü? O zaman devam edelim…

    Evet, nasipte bir 2003 oyununu incelemek de varmış. İtiraf etmek gerekirse, benim gözümden kaçmış bir oyun Space Colony. Aslında neden kaçtığı da ortada zira The Sims gibi oyunlar, beni taş çatlasa bir gün, bilemediniz iki gün başında tutabiliyor. Yine de karşıma çıkmışken ve işin içinde “Uzayda Sims keyfi!” gibi bir fırsat varken, merak edip oynamaya koyuldum Space Colony’i.

    05

    Oyunun kendisi The Sims temellerine dayanıyor olsa da detaylarıyla bir yerden sonra başka bir kulvara kayıyor. Fikir olarak çok güzel olsa da The Sims’in gölgesinde kalmaktan öteye gidememiş, bana öyle geldi. Temel olarak birkaç oyun modundan birini tercih ederek başlıyorsunuz oyuna. En başta bir tutorial turu, daha sonrasında isterseniz Story Mode, dilerseniz Galaxy Mode veya Sandbox Mode seçeneklerinden birini tercih edebilirsiniz. Tabii olayın temellerini kavramak ve pek etkileyici olmasa da hikayesini tatmak için öncelikle Story’den başlamanız tavsiyedir.

    Oyunun hikayesinde yer alan bir numaralı karakterimizin adı Venus. İlk bölümde ekip arkadaşları Stig ve Tami de eşlik ediyorlar ona. İlk görevleri de indikleri gezegene bir üs kurup Blackwater Industries’den gelen talimatları yerine getirmek. İlk etapta ciddi işleriniz yok; çünkü “Hele bir yerleşelim de…” olayı hakim ortama. O yüzden Tami’yi üssün güç paneline oturtuyorsunuz, ekip elemanlarına birer yatak ayarlıyorsunuz ve yiyecek için küçük çaplı bir fabrika kurup, Stig’e de “Git la yemek çıkar bize!” fabrikanın başına atıyorsunuz ve yiyecek stoklamaya başlıyorsunuz.

    07

    İlk bölüm böylece sona erdikten sonra işler biraz daha dallanıp budaklanmaya başlıyor. Temelde sorumluluğunuz ikiye ayrılmış durumda: Üssün kontrolü ve ekip elemanlarınızın kontrolü. Üssün solar sistemi düzenli aralıklarla çalışmalı, güç kapasitesi asla dibe vurmamalı ve yiyecek stoğu yine sürekli kontrol altında tutulmalı. Diğer taraftan elemanlarınızın açlık durumu, hijyen durumu, sosyal ihtiyaçları, uyku, eğlence vs. ihtiyaçları sürekli azalıyor ve bunları tedavi etmeniz gerekiyor. Tabii bunun için gerekli eşyaları almanız ve üssünüze kurmanız lazım.

    Üçüncü bölüm, dördüncü bölüm derken, bulunduğunuz gezegende yanlız olmadığınızı anlıyorsunuz. Ve bu arada ekibinize sürekli yeni elemanlar katılıyor. Gezegende yalnız değilsiniz derken, kötü taraftan, yani düşmanlarınızdan bahsediyorum. (Uzayda olduğumuzu tekrar hatırlayalım.) Alien’lar bizi burada da yalnız bırakmıyorlar ve üçüncü bir sorumluluk olarak onlara karşı da önlem almamız gerekiyor. Savunma sistemleri kurulacak, bir yandan üssün ihtiyaçları karşılanacak, bir yandan habire sayısı artan ekibin nazını çekeceksin… Bunlara hazırsanız, Space Colony’i afiyetle yiyebilirsiniz.

    06

    Az önce de bahsettim, bir remake değil bu oyun ama şimdi düşününce neden bir remake’i veya daha iyi bir ihtimalle devamı yapılmamış bu oyunun, merak konusu. Bence sağı solu toparlanarak, eksikleri giderilerek yepyeni muhteşem bir oyun yapılabilir hala. Hatta belli olmaz, oyun an itibariyle tekrar piyasaya çıkmışken birilerinin kafasında oluşuverir bu fikir ve yakın zamanda yeni bir Space Colony görebiliriz. Yani, umarım…

    Ertekin Bayındır