Stealth Inc: A Clone in the Dark

    0
    12

    PS Vita’nın anlamını tatile gittiğim bölgede çözdüm: PS Vita bir tatil aletidir. Şimdi gerçekten, evin ortasında, küçücük ekranda ben niye oyun oynayayım? PC vardır, konsol vardır, onlar zaten yetmektedir. Ha bunlar yoksa amenna, o zaman PS Vita candır, PS Vita “hayattır”. (Sony bana derhal slogan parası ödemeli.)

    PS Vita’da “büyük” oyunlar oynamak elbette ki eğlenceli (Bkz. Killzone: Mercenary testi.) fakat küçük oyunların da tadı bir başka. Misal, bu Stealth Inc’de (Stealth Bastard olarak bilinen oyunun PS3’teki ve PS Vita’daki adı.) toplamda 64 tane bölüm var (16 tane de ekstra.) ve bu bölümler de hep kısa kısa. Yani anneniz, babanız oradan size bağırıp “15 dakikaya çıkıyoruz!” dediğinde, hemen bir bölüm bitirebilirsiniz. Ya da yemek saati yaklaşıyordur, uzunca bir süreniz yoktur… Uzatıyorum, değil mi? Konuyu anladınız siz.

    02Daha önce PC’de oynama fırsatını bulduğum bu oyunun PS Vita versiyonunu oynarken şunları hissettim: Bu oyun Vita’ya daha çok yakışmış… Kontroller gamepad’e çok daha fazla yakışıyor ve oyunun retro stili de kesinlikle Vita’da daha iyi gözüküyor. Üstelik oyun PS3 ve Vita arasında Cross-Play desteğine de sahip olduğu için oyunu bir sistemde alıp diğer sistemde de rahatlıkla oynayabiliyorsunuz. (Cloud kaydı desteklemesi de cabası.)

    Bir ajan olduğumuz oyun, tamamıyla iki boyutlu. (“Yandan ilerlemeli” diyelim mi?) Biz bir klonu kontrol ediyoruz ve ajan olmamıza rağmen hiçbir silahımız yok. O kadar ki hatta, bile bile ölüme yollanmış gibiyiz. Zaten oyunda da bolca ölüyoruz. Sürekli ölmeye hazır olun ama bunun için üzülmeyin; checkpoint’ler çok yakında ve öldükten sonra herhangi bir yükleme süresiyle karşılaşmıyorsunuz.

    Hiçbir cihaza sahip olmadığımız için, her bölümde ulaşmamız gereken çıkış noktasına da ancak kendi becerilerimizle varabiliyoruz. Işık -genel anlamda- bizim düşmanımız. Düşmanımız olmadığı anlar da var elbette ki ve o anları, kameraların etrafta olmadığı anlar kapsıyor. Karakterimizin gözlükleri yeşil renkteyse biliyoruz ki bizi kimse göremez. Şayet kırmızıya dönerse görüldüğümüz anda bir şeyler devreye giriyor. Bu bir lazer ışını da olabilir, bir taret de, tüm kapıları kapatan bir mekanizma da… Gölgelerde kalmak esas işimiz oluyor ve oyun, her bölümde bize bu gölge işinin farklı versiyonlarını sunuyor. Bir platformun gölgesi, bir vantilatörün hareket eden gölgesi veya bir kutunun ardına bıraktığı gölge arkadaşımız oluyor. Her bölüm bir bulmaca silsilesi aslında ve ilerleyen bölümlerde işler zorlaşıyor, ışınlanma cihazları bile devreye giriyor. Hem zamanlamayı tutturmak, hem de düşünmek esas oluyor bu bölümlerde ama dediğim gibi endişe etmeyin; bir bölümü er ya da geç çözüyorsunuz. Bu bağlamda da oyun bir skor mücadelesine dönüşebiliyor zira sağlam bir lider tablosu barındırıyor içerisinde. Bir bölümü ne kadar hatasız, ne kadar hızlı bitirirseniz, o kadar yüksek bir dereceye sahip oluyorsunuz. Lider tablolarıyla işiniz yoksa da oyunu istediğiniz gibi oynamakta serbestsiniz.

    03Oyunun bir güzelliği de kendi bölümünüzü tasarlamanıza izin vermesi. Birçok araçla bölümünüzü tasarladıktan sonra bu bölümleri oynayabiliyorsunuz ama nedense bölümleri paylaşmamıza izin verilmemiş. Bu sayede çok daha sağlam bir topluluk oluşturabilirdi Curve Studios ama herhalde meşakkatli bir iş bu, yanaşmamışlar…

    Daha önce bu oyunu başka bir sistemde oynadıysanız, belki bir kez daha aynı oyuna para vermek istemeyebilirsiniz ama bu oyunu daha önce oynamamış olan arkadaşlara Stealth Inc önerimdir!