Sanal gerçeklik çoğumuz için doksanlı yıllarda izlediğimiz filmler ve Aerosmith’in Amazing klibi sayesinde hayatımıza giren bir kavram. Geriye dönüp baktığımızda, o klipteki kahramanımızı -kafasına taktığı vakit- tıpkı bir Xenomorph’a benzeten sanal gerçeklik cihazları, aradan 28 sene geçtikten sonra ağırlık ve boyut anlamında makul noktalara gelmeyi başardılar. Tabii halen her eve girmeleri için vaktin erken olduğunu düşünen çok fazla insan var ve haksız da sayılmazlar.
Aslında, 2016 yılında Oculus Rift, HTC Vive ve PS VR arka arkaya çıktığında her şeyin çok hızlı değişeceğini, sürekli yeni cihazların geleceğini ve fiyatların da giderek düşeceğini düşünmüştük. VR cihazları bir şeyleri başardı evet ancak yaygınlaşmayı, arkalarındaki içerik desteğini endüstri standardı haline getirmeyi ve bebeklik problemlerinden kurtulmayı henüz başarabilmiş değiller. Birinci sorun, kablolardı. Bahsi geçen cihazları kullanmak istediğinizde kocaman bir boşluğun yanında metrelerce kabloya da ihtiyacınız oluyordu. İkinci sorun, gerekli donanım desteğinin artmasıydı ki bu sayfalarda inceleyeceğimiz ürünün de katkısıyla bu günümüzde bir sorun olmaktan çıkmış durumda. Üçüncüsü ise grafik standardının zayıf kalmasıydı. Bu konu halen tam anlamıyla çözülemedi zira biraz da o kocaman yapımcı firmaların eline bakıyor, bu firmalar da VR işini karlı görmediği sürece mesafeli durmaya veya basit yan oyunlarla ağızlara bir parmak bal çalmaya devam ediyor.
HP’nin Microsoft ve Valve iş birliği ile geliştirdiği Reverb G2, geçtiğimiz aylarda 2022 sürümüyle satışa çıktı bilindiği gibi. İsmi halen aynı olan model, ufak gözüken ama son derece kritik yeniliklerle bizlerle buluştu ve biz de uzunca test etme fırsatı yakaladık. Peki Reverb G2’nin arkasında nasıl bir sistem var ve bize neleri vadediyor?
Steam VR ve Windows Mixed Reality (WMR) desteği (G2 bunu destekleyen çok az üründen biri) ile gelen Reverb G2, piyasadaki rakipleri arasında en yüksek çözünürlüğe sahip. Bir vakit denediğimde aklımı alan Oculus Rift’ten %250 daha fazla pikselle çalışabiliyor ve her iki göz için 2160×2160 LCD panellerine sahip. G2’nin ilk sürümünde de Valve’ın geliştirdiği lenslerin performansını çok beğeniyorduk ama bu modelle beraber FOV’un yatayda 98, dikeyde ise 88 dereceye çıkması (FOV 114 derece) göz konforunu ve “içinde olma hissini” ciddi miktarda artırmış. Bunda göz/lens mesafesini 15mm’den 9mm’ye düşürebilen yeni yüz maskesinin de etkisi büyük.
Sonuç olarak, ölü noktalar neredeyse tamamen ortadan kalkmış, netlik de aynı şekilde. IPD ayarı sayesinde herkese uygun bir ayar yakalayıp rahat etmek mümkün. Hoparlörler konusunda eski sürümde de herhangi bir sıkıntımız olmamıştı. Yeni sürümde 1cm mesafede duran hoparlörler son derece net bir ses çıkışı sağlarken konumsal doğruluk konusunda da iyi bir iş çıkartıyorlar. 6 metrelik kablo da eskisi kadar kalın değil ancak oldukça sağlam gözüküyor. Daha ince olunca bir yerlere takılmadan düzen kurmak kolaylaşmış.
Tabii motion sickness ihtimali her zaman var. Bazılarımızın beyni maalesef VR gözlükleri tarafından manipüle edilmeyi inatla reddediyor ve bu konuda yapılabilecek bir şey yok. Bu konuda bir sıkıntı yaşamasanız bile uzun süre kullanmanızı önermem, mutlaka kısa molalar verin.
Reverb G2 bildiğiniz gibi Oculus Rift S ve Quest’e kıyasla neredeyse iki kat pahalı bir model. Diğer taraftan hemen her açıdan diğerlerinden daha iyi bir deneyim vadediyor. 2160×2160 çözünürlüğün yanında 90Hz’lik ekranlarla gelen ürün HP’nin söylediğine bakılırsa 144Hz yineleme hızı ve 130 derecelik FOV’u da destekliyor.
Ürünü bağlamak oldukça kolay. Kablolardan henüz kurtulamasak da ihtiyacınız olan tek şey -eğer oturmayacaksanız- yeterince boşluk (bir minimum gereksinim yok), bir USB 3.0 kablosu ve bir HDMI bağlantısı.
Kontroller hafifçe elden geçirilmiş ve ergonomileri artırılmış. Ben kendi adıma son derece rahat ettim ama itiraf edeyim, vaktimin büyük bölümünde G2’yi ya Flight Simulator ya da Assetto Corsa ile kullandım. Bence en iyi deneyim de bu tür oyunlarla mümkün.
Son tahlilde netlik, performans (Core i5-11400F ve RTX 3060’lı sistemimde denedim) ve rahatlık anlamında şimdiye kadar bir VR gözlüğünde yaşadığım en muhteşem deneyim olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Sonuçta Reverb G2, VR gözlüklerinin en performanslısı olmasa da en mantıklısı -amiral gemisi- olarak karşımızda duruyor. Bunun bedeli ise birazcık yüksek, 6800 TL’den başlıyor.
Kürşat Zaman
NOT: 90
+Yüksek performans, rahat kullanım ve üst düzey netlik.
-Fiyatı birazcık yüksek.
güzel yazı